19 Ekim 2013 Cumartesi

AMERICAN CURL



Temel Özellikleri
Asil ve mantıklı bir kişiliğe, mükemmel sezgilere ve akılcı bir duyarlılığa sahiptirler. Meraklı davranışları ve hayata pozitif bakışlarıyla hemen dikkat çekerler. Kendileri gibi dışa dönük yaşamayı seven ve hayata olumlu bakan insanlar tarafından tercih edilen bu kediler, iki-üç yıl içinde çocukluktan ergenliğe geçerler. 

Taze et dışında, kutu konserve ve hazır mamalarda çok hoşlarına gider. 

Görünüş ve Vücut Yapısı 
Bu ırk, orta büyüklükte bir kafa yapısına sahip olmasına rağmen; iki kulak arasındaki mesafesinin darlığı nedeniyle oldukça uzun bir kafa yapısına sahipmiş gibi görünür. Irklar arasında en duyarlı kulağa sahip olan American Curl'in kulakları uzun, dik ve ağzına oranla geniş bir yapıdadır.

Geniş ceviz şeklini andıran gözleri, biçimli kare şeklinde burnu ve küçük ağzıyla çekici ve alımlı olan Curl, oldukça sağlam bir çeneye sahiptir. Ağırlıkları 2.5 ile 4.5 kg arasında değişen American Curl; az gelişmiş ancak düzenli çalışan kasları, orta uzunluktaki bacakları, üzerinde birbirleriyle orantılı çizgiler bulunan geniş kuyruğu ve yuvarlak çok büyük olmayan patileriyle orta büyüklükte bir vücut yapısına sahiptir. Dokunulduğunda ipeksi bir his uyandıran ve çok uzun olmayan tüylere sahip olan Curl'in derisi sarkık olmasına rağmen buruşuk değildir.

Tüy Bakımı 
Yumuşak-ipeksi ve bir o kadar da parlak olan tüyleri orantılı traş edildiğinde sağlıklı bir görünüm kazanırlar.

Kökeni 
American Curl'ün hikayesi Joe ve Grace Ruga nın Californiadaki evlerinin göl kenarında Shulamit' i keşfetmesiyle başlar. Ruga çifti, 1981 yılında Shulamit ırkı kedilerinin dört yavrusunun ikisinin Shulamit gibi kıvırcık tüylü ve kıvrık kulaklı olmasına karşın, diğer ikisinin kıvrık kulaklı ve düz uzun tüylü doğmasıyla genetik çalışmalarına başlamışlar ve bu ırkı safkan hale getirmişlerdir.

İlk kez 1983 yılında tanınmaya başlayan bu ırk 1986 yılında CFA ( Cat Federal Assocesetion ) tarafından saf ırk olarak kabul edilmiştir. 1991 yılında şampiyonalarda görülmeye başlayan Amerikan Curl ırkı 1993 yılında, iki farklı tüy uzunluğu ile kabul edilmiştir.
Her renk ve tüy patendi kabul edilen ırkın en belirgin özelliği kulaklarının kıvrıklığı olarak kabul görmüştür.

AMERICAN BOBTAIL




Temel Özellikleri
Bobtail'lerin kişilikleri tek kelimeyle tanımlanamayacak kadar mükemmeldir. Canlı, hareketli, tatlı, zeki ve sevgi doludur. Bu harika yaratıklar her kedi sevenin kalbini hemen fethederler. 

Görünüş ve Vücut Yapısı 
Kafası geniştir ve güçlü çeneleri vardır. Kulakları orta ile büyük sayılabilecek ebatlarda aşağıya doğru genişleyerek iner. Burun ise zarif bir eğimin dışında düz sayılır. Gözleri iri ve hafifçe yuvarlaktır.

Bedeninin fazla yüksek olmadan belli bir uzunluğa sahip tıknaz ve yere yakın bir görünümü vardır. Dişiyle erkeğin arasındaki fark erkek kedinin geniş omuzlu, ağır yapılı ve kaslı olmasına karşın hemen hemen aynı ölçülerde ama daha kedimsi bir kıvraklıkta oluşudur.

Bacaklar kısa ve yoğun kemiklidir. Kuyruk esnek ve pon pon gibi veya sivri uçludur. Genelde tüyleri orta uzunlukta peluş gibidir ve birbirine dolanmaz. Daha uzun tüylü kedilerde ense ve bacaklarda farklı tüy birikimi olur.

Tüy Bakımı 
Düğümlenme sorunun olmayan tüyler ara sıra geniş ve ince dişli bir tarakla taranmak ister. Yıkamak istediğinizde yağ içeren şampuanlardan kaçının, çünkü o güzelim tüylerini yassı ve yapışık bir hale getirir.

Kökeni 
1960'larda hoş bir raslantıyla bulunan bu ırkın annesinin bir Siyam dişisi babasının ise kahverengi veya gri bir tekir olduğu tahmin ediliyor. Doğan yavrunun güzelliği karşısında artan ilgiyle beraber Birman, Himalayan, hatta Himalayan/Siyam ırklarının karışmasıyla bugünkü American Bobtail haline gelen bu güzel kedi artık maalesef fazla bulunmuyor. Ama hala uğraşan özverili yetiştiriciler bu ırkın yaygınlaşması için ellerinden geleni yapıyorlar.

2 Eylül 2013 Pazartesi

Havana Brown Cat (Swiss Mountain Cat)





Temel Özellikleri Meraklı ve dışarıya yönelik akılcı tavırlarıyla dikkat çeken Havana'lar zeki ve atılgan kedilerdir. İnsanlara ve diğer kedilere karşı oldukça sevecen olan bu ırk oyuncu bir karaktere sahiptir. Fiziki ve davranış olarak Siyamlara benzer. Sahibinden ilgi bekler ve sahibine oldukça düşkündür. Sakinlik ve konfordan hoşlanan Havana'lar ev içinde yaşamaktan mutludur. Ancak bir o kadarda özgürlüğüne düşkündür. çok yumuşak bir ses tonu vardır. Agresif bir tarzı yoktur, ancak yabancılara karşı soğuk davranabilir. Havana'lar sahibine düşkünlüğü, kadar yemek yemeye de aşırı düşkündür. Kontrol edilmezse aşırı derecede yemek yiyebilirler. Görünüş ve Vücut Yapısı Genişliğe oranla daha uzun olan vücudu oldukça zariftir. Orta boyutlarda olan bu ırkın erkekleri, dişilerden daha yapılıdır. Kaslı bir vücut yapısına sahiptir. Kafa yapısı geniş ve yuvarlaktır. Siyamlara benzer şekilde ağız uzun ve öne doğru çıkıktır. Profilden bakıldığında çıkıntılı burnun gözlere kadar uzadığı görülür. Genelikle sevimli bir ağız şekli, güçlü bir çene yapısı vardır. Alt çene kare şeklindedir ve üst çene daha yuvarlak görünümlüdür. üsten bakıldığında ağızın iki yanında bıyık köklerinin olduğu bölgedeki kemik çıkıntısının kum saati görünümü dikkat çekicidir. Gözler iri yapılı, oval biçimde, parlak ve anlamlı bakışları vardır. Sarı veya yeşil tonlarında olabilir. Ancak canlı yeşil olanları tercih edilir. Karakteristik olarak gözlerin yerleşimi diğer kedilere göre daha aşağıda ve buruna yakındır. Bu da ona burunun üzerinden bakıyormuş gibi bir ifade kazandırır. Kulaklar, geniş yapılı ve öne doğru eğimlidir. Boyun orta uzunlukta ve gövde ile orantılıdır. Bacaklar ince yapılı olmasına karşın güçlüdür. Erkeklerde ise bacaklar biraz daha kaslıdır. Ayaklar oval ve kompakt bir yapıdadır. Kuyruk orta uzunlukta, vücudu ile orantılıdır. Kuyruk kökünden ucuna kadar aynı incelikte kıvrımsız olarak devam eder ve kemiklidir. Vücudunun tamamında tüyler düz, pürüzsüz ve parlaktır. Tüy Bakımı Parlak ve göz alıcı kısa tüylerinin bakım ihtiyacı çok azdır. Haftada bir kez fırçalamak yeterlidir. özellikle boynunun altına yapılan masajlardan çok hoşlanır. Ancak günlük olarak eldiven şeklinde bir lastik fırçayla ölü tüylerin alınması ve tüylerin parlaklığının korunması için düzenli olarak yağ asitleri, vitamin ve mineral ilavesinin yapılması gerekir. Haftalık bakım için telli bir fırça yerine dişli bir tarak tercih edilmelidir. Kökeni 1954 yılında İngiltere'de çikolata renkli ve kısa tüylü kediler olarak ortaya çıkmışlardır. İngiltereye 19.yüzyılda getirilen Siyam'larının farklı bir mutasyonudur. Mühür noktalı Siyam ve Russian Blue ırkı kedilerin karışımı olarak da bilinirler. Ancak farklı görüş olarak bu ırkın kökeninin güney doğu Asya'da yaşayan krallara ait Siyam'lardan geldiği ve İngiltere'ye Siyamlar ile aynı dönemde getirildiğidir. Sonuç olarak Siyamların yakın akrabası olarak kabul edilmiştir.


1 Ağustos 2013 Perşembe

PRATİK BİLGİLER

SÜMÜKLÜ,KÖTÜ GÖRÜNÜMLÜ,HASTA GÖRÜNÜMLÜ KEDİLER İÇİN,ÖNCELİKLİ TAVSİYEMİZ VETERİNERE GÖTÜRMENİZDİR.EĞER YAPAMIYORUM DİYORSANIZ,"AZRO" ADLI ŞURUP İLACINI ALIN,TARİFE GÖRE HAZIRLAYIN.BİR ENJEKTÖRE BÜYÜK KEDİLER İÇİN GÜNDE 1 cc,küçük kediler için günde 0.5 cc AĞIZDAN İÇİRİN.5 GÜN DEVAM EDİN.İLAÇ ECZANELERDE 5 LİRADIR.FARKI GÖRECEKSİNİZ. AĞIR VAKALARDA LÜTFEN VETERİNER YARDIMI ALIN.HASTA KEDİLERİ MUTLAKA SICAK TUTMALISINIZ.EĞER KEDİYİ YAKALAYAMIYORSANIZ.S­ÜT İÇİNE TARİF EDİLEN MİKTARDA KARIŞTIRIP,İÇMESİNİ SAĞLAYIN.

GÖZLERİ İLTİHAPLI KEDİLER ,BAŞLANGIÇ DURUMUNDA İSE,ILIK SUYLA ISLATILMIŞ PAMUKLA GÖZLERİNİ SİLİN.DURUMA GÖRE GÜNDE 2 VEYA 3 KERE HER İKİ GÖZÜNEDE "GENTAGUT" ADLI DAMLAYI DAMLATIN."TERAMİSİN GÖZ MERHEMİDE"TAKVİYE OLARAK KULLANABİLİRSİNİZ.EC­ZANELERDEN TOPLAM 5 LİRAYA ALABİLİRSİNİZ.

İÇ PARAZİT İÇİN "KONTİL" ADLI ŞURUP,AĞIZDAN 1 CC VEREBİLİRSİNİZ.3 GÜN,,,YADA SÜT İÇERSİNE KEDİ HESABIYLA KARIŞTIRARAK İÇMELERİNİ SAĞLAYIN.YAKLAŞIK ECZANELERDE 3 LİRADIR.ÇOK UCUZ VE BASİT ŞEKİLDE ONLARIN HAYATINI KURTARABİLİRSİNİZ.

13 Ocak 2013 Pazar

KARTALLAR





Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. 
Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır.
Kartalın yaşı 40′a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir.
Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.

Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki seçimden birini yapmak zorundadır:
- Ya ölümü seçecektir,
- Ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.

Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde, yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar.
En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.

Kendi yaşamımızda sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak zorunda kalırız.
Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan kurtulmak zorundayız.

Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda, deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz.

National Geographic – ‘’ Kartallar ve İnsanlar ‘’