İnsanların büyük bir kısmı hayvanları hep hor görüp, onların da bir canlı olduğunu, acı çektiklerini, acıkıp, susadıklarını, soylarını devam ettirmek için uğraştıklarını, belki insanlardan daha fazla bebeklerini sevdiklerini ve sahip çıktıklarını, kısaca Allahın kendilerine verdiği hayatı yaşamaya çalıştıklarını düşünmezler.
Onlar konuşamadıkları için bize dertlerini anlatamazlar ama görmesini bilenlere gözleri çok şey anlatır.
Hayvanlara çevremde zarar veren birçok kişi tanıdım. Hemen hemen hepsi bilerek isteyerek zarar veren, şehirli dediğimiz, okumuş belli bir yere gelmiş kişilerdi ve yaptıklarından pişman olmadıkları gibi tam tersi gurur duyar gibilerdi.
Bu kişilerin bazılarının kısa bir süre sonra başlarına çok kötü şeyler geldiğini gördüm. Tesadüf diyenler olabilir. Ben tesadüf olmadığından, zarar verdikleri hayvanların ahlarının çıktığından eminim. Çünkü onlar gerçekten çok masumlar. Çünkü onların Allah ve sayıları çok az olan hayvan korumacılardan başka kimseleri yok. Allah hayvanlara yapılan kötülüklerin cezasını mutlaka veriyor.
Birkaç ay evvel İstanbul Göztepe’de yıllardır yaşadıkları mahalleden ve apartmanın bahçesinden bir gecede alınarak yok edilen Mario ve Şimşek’in hikayesini yazmıştım. Okuyanlar hatırlarlar. Apartmanda iş yeri olan, köpekler yüzünden müşteri gelmiyor diyen kişi ve apartmanın yöneticisi bu iki köpeğin yaşadıkları yerden atılmaları için belediyeyi aramışlar, belediye köpekleri alamayacağını söyleyince, köpekler ertesi gece yok edilmişlerdi. Köpeklere bakan kişiler günlerce onları aradılar, iş yeri sahibine ve apartmanın yöneticisine hayvanların akıbetini öğrenmek için günlerce yalvardılar. Ama bu iki kişi hep alay eder gibi bilmiyoruz, gidin arayın dediler. Yönetici, üstelik yetişkin olan üniversitede okuyan çocukları için belediyeye şikayet ederken 10-12 yaşlarında çocuklarım var onlar korkuyor diye yalan söylemekten de çekinmemişti.
Aradan birkaç ay geçti ve iş yeri sahibinin oğlu iki defa trafik kazası geçirdi. İşleri tamamen bozuldu. Artık hiç müşteri bulamaz oldu ve geçenlerde işyerini kapatıp gitmek zorunda kaldı.
Yöneticinin üniversitede okuyan oğlu, yolda iki kız kardeşe çarparak yaralanmalarına ve günlerce yatakta kalmalarına sebep oldu. Adaleti de yanıltmak için uğraştılar ama suçlu olduğu ortaya çıktı ve bu durum ulusal basına da yansıdı. Şimdi ceza alacak ve umarım cezasını da çekecek. Bunların başlangıç olduğunu düşünüyorum. O köpeklerin çektiklerinin çok daha fazlasını bu kişilerin çekeceklerini düşünüyorum. Bu benim yakın zamanda şahit olduğum örnek bir olaydı. Bunun gibi birçok olaya şahit olanlarımız vardır.
Hayvanlara yapılanlar, Allah tarafından insanlara yapılan kötülüklerden daha çabuk cezalandırılıyor.
Yalnız hayvanlara yapılanlar değil, doğadaki tüm canlılara yapılan haksızlıklar yaratıcı tarafından hoş karşılanmıyor ve mutlaka cezalandırılıyor.
Bir ağacı keserken, bir hayvana eziyet ederken, doğaya ve çevreye zarar verirken bir şekilde bunun cezasını çekeceğimizi aklımızdan çıkarmamalıyız.
Her canlının yaşam hakkı vardır. Onların yaşaması ya da ölmesi Allah’tan başka kimsenin isteğine bağlı değildir.
Mevlana’nın çok güzel bir sözünü hatırlatmak isterim. “Karıncadan file kadar bütün canlılar Tanrı ailesidir. Burada susuyorlar, hesap günü konuşacaklar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder